İstanbul’da yaşayan bir vatandaş ev kredisi aldı. Kredi borcu devam ederken hayatını kaybetti. Hayat sigortasının süresi ise dolmuştu. Aile, kalan borç ile ilgili hukuk mücadelesi başlattı. Davanın sonucu ise tüm kredi kullananları ilgilendiriyor
Haber Giriş Tarihi:
Haber Güncellenme Tarihi:
Ev alma hayali kuran vatandaş, bankadan 10 yıl vadeli kredi çekerek ev satın aldı. Ödemenin 3’üncü yılında hayatını kaybetti. Borç ise ailesine kaldı.
BANKADAN VE SİGORTA ŞİRKETİNDEN OLUMSUZ CEVAP Aile borcun ödenmesi için banka ve sigorta şirketine başvurdu. Ancak olumsuz yanıt aldı. Kredi kullanırken yaptırılan hayat sigortası 9 ay önce bitmiş ve poliçe yenilenmemişti. Banka, sigorta şirketinin ödeme yapmadığını ileri sürdü. Sigorta şirketi ise şartnameye göre 6 aylık sürenin geçtiğini ve yenileme yapılamayacağını savundu. Aile mahkeme başvurdu.
MAHKEME DAVAYI REDDETTİ Tüketici Mahkemesi, banka ve sigorta şirketinin haklı olduğunu belirterek davayı reddetti. Aile, Yargıtay’a başvurdu.
YARGITAY KARARI BOZDU Yargıtay, ihtiyati sigortalarda kredi süresi içinde yenileme zorunluluğunun kredi kullanana, yenilemeye dair bilgilendirme yapma sorumluluğunun ise kredi kuruluşuna ait olduğunu belirtti. Olayda tarafların ortak kusurlu oldukları ve kusur oranlarının belirlenerek karar verilmesine hükmetti.
BANKA YÜZDE 40 KUSURLU Dava yeniden görüldü. Bilirkişi raporuna göre, banka yüzde 40 kusurlu bulundu. Mahkeme, bankayı 9 bin 758 TL tazminata mahkum etti. Kararda, avukatın güncelleme yaptığı yeni tazminat miktarı ile ilgili olarak ayrı bir dava açabileceği de belirtildi. Aile, tekrar dava açmaya hazırlanıyor.