Türkiye'nin konuştuğu vahşetin küçük kurbanına acı veda

Hatay’ın İskenderun ilçesinde babası Mehmet Ali Y. tarafından dövülerek ağır yaralanan, kaldırıldığı hastanede yaşam savaşını kaybeden Mertcan Y. (6), gözyaşları içinde toprağa verildi.

Gültepe Mahallesi’nde 2 Ocak’ta meydana gelen olayda, ihbar üzerine Mehmet Ali Y.’nin evine giden sağlık ekipleri, oğlu Mertcan Y.’nin başına sert cisimle vurulması sonucu ağır yaralandığını belirledi. Hayati tehlikesi olan çocuk hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alındı. Oğlunu dövdüğü iddia edilen Mehmet Ali Y., polis tarafından gözaltına alındı. Şüpheli, ifadesinde, oğlunun yüksek yerden düştüğünü öne sürdü. Ancak yapılan araştırmada Mehmet Ali Y.’nin oğlunu ödevini yapamadığı için elektrik süpürgesinin demir borusuyla dövdüğü ortaya çıktı. Baba Mehmet Ali Y. tutuklandı.   İskenderun Devlet Hastanesi’nde yoğun bakıma alınan Mertcan Y., yapılan müdahaleye karşın dün yaşamını yitirdi. Mustafa Kemal Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nde otopsisi yapılan Mertcan Y.’nin cenazesi yakınları tarafından teslim alınarak İskenderun Çankaya Mezarlığı’na getirildi.   Burada oğlu Mertcan Y.’nin tabutuna sarılan anne Gülistan Ö., 'gitme oğlum' diyerek gözyaşı döktü. Fenalık geçiren anneyi yakınları teselli etmeye çalıştı.    Olay sırasında babasının ağabeyini dövdüğünü gören ve çok korkan 4 yaşındaki Taha Yasin ise rehabilite altında olduğu için cenazeye getirilmedi.   Mertcan’ın cenazesi gözyaşları içinde toprağa verildi.   'ŞİDDET DEĞİL, VAHŞET'   Toprağa verilen Mertcan Y. için düzenlenen cenaze törenine katılan CHP Hatay Milletvekili Suzan Şahin, yaşananların çok acı olduğunu söyledi. Şahin şöyle konuştu:   "Bu yaşanan şiddet değil vahşettir. Bu sadece hapse atılarak çözülecek bir problem değildir. Bu adam ruh hastasıdır. Yan yana durduğu herkes için tehlikedir, tehlikeli bir insandır insan demeye de bin şahit gerektirir. Bu vahşet durdurulmalı. Anne ve çocuğun yakınları daha önce birçok defa şiddete uğramış. Savcılığa gidildiği, birçok kere kolluk kuvvetlerine başvurulduğu halde kendilerinden önce karakoldan ya da savcılıktan döndüğünü söylüyorlar. Bu durumu araştırıp TBMM’ye de taşıyacağım. Eğer gerçekten böyle bir şey varsa bu daha büyük vahamettir. Allah ailesine, toplumumuza sabır versin. Rabbim bu tür vakalardan bizi herkesi korusun. Kardeşinin devlet korumasından önce ailenin durumunu, psikolojik destek alabilme durumlarını bilmiyorum olay şu anda sıcağı sıcağına ben takip edeceğim. En azından annenin ve çocuğunun destek alması lazım. Devletimizin buna duyarsız kalacağını sanmıyorum. Biz onun arkasında ve takipçisi olacağız."